İtalyan
psikiyatr Eugenio Borgna tarafından yazılan okunası bir kitap. Hayatımızın bir
parçası haline gelebilen yalnızlık, mutluluk, korku, acı, umut ve ölüm hakkında hem kendi deneyimleri hem de
bazi insanların anlattıkları üzerinden insanın bu durum karşısında aldığı hal
ve davranışların nedenleri ve nasıl olabileceğini bize anlatan bir kitap.
Okuduğunuz andan itibaren bu kavramlara olan bakışınızı yeniliyorsunuz, farklı
bir pencereden bakmaya çalışıyorsunuz. Okumanızı tavsiye ederim.
“Hiçbir sevginin seni hapsetmesine izin
verme. Yalnızlığını koru. Olur da sana gerçek bir sevginin sunulduğu bir gün
gelirse, içsel yalnızlığın ile dostluğun arasında bir karşıtlık olmayacaktır;
aksine, seni onu tam da yanılgıya mahal vermeyen bu işaretten tanıyacaksın.
Diğer sevgiler katı bir şekilde disipline sokulmalıdır.”
“Mutluluk isteklerimizin doyumsuzluğuna
demir atmadığında, ruhun eğilimine, eudaimonia ya demir
attığında, işte o zaman, kendini gerçekleştirmesiyle birlikte ilerler ve bu
özelliği nedeniyle de yitirilmesi ya da bizden alınması zordur. Dolayısıyla
mutluluk, isteklerini tatmin etmek ve erdeme karşıllık alınan ödül anlamı
taşımamaktadır. Mutluluk erdemin kendisidir, insanın kendi öz başarısı için
kendini yönetmesidir, çünkü insanın ölçüsü budur.”
“Umut, daha doğrusu bir umut kıvılcımı, bir
umut damlası insanı terk etmez; insanın başından bu umuda en karşıt, en keskin
felaket bile geçmiş olsa gene terk etmez.”
“Canlı, mutluluğu asla elde edemez çünkü
başka yerde de izah edildiği üzere, mutluluğun sonsuz olmasını ister, bunu
diler; bu da, fiilen gerçekleşmeyecektir. Dolayısıyla canlı, arzu nesnesine
hiçbir zaman sahip olmaz ve olamaz. Arzuladığı sürece de mecburen hep mutsuz
olur; onu mutsuz eden, başka her nevi mutsuzluğu bir yana bırakalım, bu boş
arzunun kendisidir de; çünkü gerçekleşmemiş bir arzu, acı veren bir şeydir,
dolayısıyla mutsuzluk haline sebebiyet verir. Ve ne kadar tutkuyla istenirse, o
kadar mutsuz olunur.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder